Fatih Öztürk | |
'Tercihini yap' projesi (14-12-2010) | |
< Diğer Makalelere Geri Dön | |
Üniversitelerde yaşanan sıcak olaylar arasında kaynayıp gitmesini istemediğim bir konu var. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ‘Herkese Anadolu Lisesi’ projesini kamuoyuyla paylaştı. Projeye göre 4 yıl içinde düz liseler aşamalı olarak Anadolu Lisesi olacak; öğrenciler ortaöğretim başarı puanına göre Anadolu ve meslek liselerine yerleştirilecek; sosyal ve fen liseleri sınavla öğrenci alacak. Nimet Çubukçu, projelerinin adımlarını önce atıp, bir noktaya getirdikten sonra kamuoyuyla paylaşan bir bakan. Açıklamalarından anlıyoruz ki bu projeyi de bakanlık koltuğuna oturduktan 6 ay sonra başlatmış. Hatırlarsanız, Nimet Çubukçu, Hüseyin Çelik’ten görevi 1 Mayıs 2009’da devralmıştı. Yani bu projenin ön hazırlıkları 1 yıldır sürüyor. Bakan Nimet Çubukçu’nun hayata geçireceğini söylediği proje, bugün batı Avrupa ve Amerikan eğitim sisteminde öne çıkan bir yöntem. 2014 yılından itibaren bu proje sayesinde meslek liseleri ve üniversiteye hazırlayan liselerdeki öğrenci sayısı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi yarı yarıya yakın olacak. İlköğretimin sonunda öğrencilere ‘Tercihini yap’ denecek. Avrupa’da olduğu gibi başarı puanına göre Anadolu Lisesi veya meslek lisesine gidecek öğrenci ayrımı yapılacak. Diğer sınavlar kalkacağı için öğrencilerin sınav sayısı ve dershaneye gitme oranı düşecek. Meslek lisesinde eğitim alan öğrenci, başarılı olursa Anadolu lisesine, burada eğitimini sürenler başarısız olursa, meslek lisesine geçme olanağına sahip olacak. Çünkü lise 9-10’uncu sınıflarda aynı dersleri görecekler. Projenin aşamalarından biri de öğretmen sayısını artırmak. Bakanlık, Ağustos 2011’de en az 45 bin öğretmen atamayı planlıyor. Ana sınıfı öğretmeni, rehber öğretmen, sınıf öğretmeni ve İngilizce öğretmenlerine daha fazla ihtiyaç duyulacağı tahmin ediliyor. Ayrıca engelli çocuklara eğitim verecek bin kadar öğretmen de aranıyor. Nimet Çubukçu’nun açıkladığı proje önümüzdeki günlerde tartışılacaktır. Ancak, bu sisteme karşı çıkmamak gerekir. Çünkü yıllardır eğitim politikasına yapılan plansız eklemeler sonucu 60’a yakın okul türü bulunuyor. Bu yamalı bohça sadece öğrenci ve veliyi değil, Bakanlığı da rahatsız ediyor. Şimdi bütün mesele ilköğretimde verilen eğitim kalitesinin ülkenin her yerinde aynı düzeye çıkarılması ve rehberlik birimlerinin öğrencileri iyi tanıyıp yönlendirmesinde yatıyor. |