Deniz dostlarının bir gün mutlaka yaptığı ya da yapmak istediği sporların başında gelir “yelken“. Yelken sporu için deniz tutkusu şarttır, zira yelken sporu demek, denizin her durumuna uygun teknenize yön verebilme yeteneğiniz, tekneyi alabora olmaktan koruma becerinizdir. Bunu sağlamak için olmazsa olmazınız ise denizin gözlerinin içine bakabilmek, orada geleceği görebilmektir. Çarşaf gibi denizin birden nasıl oluyor da metrelerce dalgalarla üzerinize gelebildiğini anlayabilmektir, bunu öngörebilmektir.
Yelken sporunda, denizin tam ortasında “ Ben vazgeçtim, yapamayacağım.” deyip tekneden inme şansınız yoktur. Hem kendiniz hem de gelişen şartlar ile mücadele edip, zorluklara katlanıp, kararlı bir şekilde kendinizi ve teknenizi karaya ulaştırmak zorundasınızdır.
Üstelik bu durumla yalnızca denizde değil hem eğitim sürecinizde hem de yaşam yolculuğumuz boyunca tekrar tekrar karşılaşacak ve yeniden aynı süreci yaşamamız gerekecektir.
Yelken yoğun bir konsantrasyon, çabuk karar verme, dayanıklılık, mücadele ruhu, çözüm üretme, özgüven ve öz eleştiri gibi değerlerimizi güçlendirirken hem denizde olmanın hem de hayatın hatta doğanın bize sunduklarının keyfini çıkarmak fırsatını da sunuyor bizlere…
2003 yılı Üsküdar Fen Lisesi mezunumuz olan, aynı zamanda Bilfen Yelken takımızın antrenörü Yiğit EROĞLU tarafından düzenlenen temel eğitim programları ile her geçen gün büyüyen Bilfen Yelken yarış takımı aramıza yeni katılan öğrencilerimizle güçlenerek yeni ufuklara yelken açıyor.